Bu kadarda olmaz dediğimiz her şeyi günbegün yaşıyoruz.
Neler yaşamadık ki; Şu son 10 – 15 yılda.
Her gün yepyeni bir şokla sarsılıyoruz.
Gerçek şudur ki;
İktidar ve ortakları ülkeyi yönetemiyor.
Artık bunlar için tek amaç var.
Koltuğu kaybetmemek.
Bu nedenle sonunda bunu da yaptılar diyebileceğimiz her şeyi yapıyorlar.
Artık ülke tamamen savrulmaya başladı.
Ülkemizde yaşananları gördükçe kahrolmadığımız hiçbir günümüz yok.
Öyle olaylar yaşıyoruz ki;
Ülkenin şimdi ayaklanması gerekir diyoruz.
Ama yok..
Muhalefet partilerinden bir adım bekliyorsun.
Bunlar vatandaştan da beter.
Sadece kendi ekmeklerine yağ sürüyorlar.
Hayvan katliamları yaşanıyor.
Kimsede Ses Yok…
Çocuk ölümleri, çocuk katliamları yaşanıyor.
Kimsede Ses Yok…
Kız öğrencilerimiz kaçırılıyor. Tecavüz edilerek öldürülüyor.
Kimsede Ses Yok…
Uzun yıllardır bilenen, ama bugüne kadar ses çıkarılmayan onlarca, belki de binlerce Bebek katliamları yapılıyor.
Kimsede Ses Yok…
Hayat pahalılığı dayanılmaz boyutlarda.
Kimsede Ses Yok…
İktidar vatandaşının sırtına bindikçe biniyor.
Kimsede Ses Yok…
Artık durum öyle bir hal aldı ki;
Vatandaşın ileride borçlanabileceği Kredi kartlarından bile Vergi almaya kalktılar.
Kimsede Ses Yok…
Daha binlercesini sayabiliriz.
Hadi vatandaşlar korku cehenneminde yaşıyor.
Bu yüzden “Bana dokunmayan bin yaşasın” havasında.
Tüm bu gelişmelerin bir gün kedisine de gelebileceğinin bilincine varamamış. Bu yüzden çıtını çıkaramıyor.
Peki;
Ya… Muhalefet acaba neyin peşinde…
2 – 3 kişi diyebileceğimiz veya parmakla sayabileceğimiz Milletvekillerinin haricinde tüm milletvekilleri bile bu keşmekeşliğe seyirci kalabiliyor.
Ülke tam bir yalanlar sinsilesine bürünmüş, öylece yol almaya devam ediyor.
Düşünebiliyor musunuz?
Bu güne kadar bu ülkenin dimamiği diyebileceğimiz, her zaman Türklük ve Milliyetçilikten dem vuran partinin lideri kalkıyor, “Bebek katili, Binlerce Askerimizi, Polisimizi Şehit etmiş, ölene kadar Günyüzü görmemesi gereken PKK lideri Öcalan’ı” kutlu parlamentomuza davet ederek konuşma yapmasını isteyebiliyor.
Tabii böylesine sansasyonel bir çıkışa bile ana muhalefet partisi destek verebiliyor.
Bir iki partinin ve birkaç Milletvekilinin sert muhalefetinin haricinde emin olun ki hiçbirisinden ses yok.
Düşünmeliyiz ki; Bizler kimlere oy vererek bunları parlamentoda bizlerin temsiline getirebiliyoruz.
Evet; “Bu konuda özellikle bizlere yazıklar olsun”
Şehitlerimizin, binlerce ölen bebeklerimizin kemiklerini sızlattık.
Tabii öncelikle bu partinin milletvekillerine de yazıktır ki; bu söylemlerin karşısında tek kelime bile etmeden parti liderlerinin ne söylediğini vicdanlarının süzgecinden geçirmeden alkış tutabiliyorlar.
Artık “Ok Yaydan Çıktı”
Bundan sonra bu iktidar ve ortaklarından her şeyi bekleyebiliriz.
Tabii; bütün bu söylemlerin, bütün bu ülkeden yaşananların Cumhurbaşkanını’n bilgisi haricinde geliştiğini sakın düşünmeyiniz.
Artık iktidarın vatandaşını inandırabileceği hiçbir şey kalmadı.
Ne Bakanlarına, Ne Vekillerine, ne de iktidarın ortaklarına vatandaşın nezdinde kesinlikle güven kalmadı.
Bu yüzden kesinlikle bekleyiniz.
Bunlardan çok daha vahim, çok daha hayati olaylarla karşılaşabiliriz.
Önümüzdeki süreçte her şeye hazırlıkla olmalıyız.
Bakınız TUSAŞ terör saldırısına…
Sadece beyinlerimizi biraz yormamız kafi…
Bebek katili Öcalan’ın tecridinin kaldırılması söyleminden sonra bir bakıyorsunuz Ülkemizin Güvenliğinin gözbebeği diyebileceğimiz, Havada uçan sineğin bile kontrolsüz giremeyeceği bir yer olan TUSAŞ Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.ne adamlar elini kolunu sallayarak girebiliyorlar.
Artık gerisini siz düşününüz.
Ne kadar güvencedeyiz.
Bizler gözlerimizi kapamaya ve Çıt çıkarmamaya devam edelim..
Hatta; Morgan Freeman’ın dediği gibi… “Gerçeği bilerek, gerçeği görerek hala yalanlara inanmaya devam edelim.”