Her evin vardır düğme kutusu..
Genelde düğme,eski teneke bir bisküvi kutusunda , bir çikolata kutusunda, bir kumaş kesenin içinde durur.
Bizim ki de bir teneke kutuda..
Bu gün döküverdim önüme.
İçinde neler vardı neler..
Bir zaman makinesi ile yolculuk yapmışçasına götürüverdi bizi anılara.
Annem tüm düğmeleri tanıyordu.Hepsinin ayrı bir hikayesi vardı.
Babamın bir çift kol düğmesi bile oradaydı..
Annem dedi ki "Baban mavi ceketinin içine beyaz gömleğini giyerdi ,kolunada bu düğmeleri takardı,çok ta yakışırdı hani!"dedi,gözleri doldu.
"Bak işte bunlar da benim eski sabahlığımın düğmeleri "
deyip,kendine geldi.
Bizim evin kadınlarının olmazsa olmazıdır, sabahlık..
Soğuk kış günlerinde pazen,yazın sıcağında ise viskon sabahlıklarımızı giyeriz.
Bu düğmeler ise annemin söz elbisesinin düğmeleri imiş.
Annem kıyamamış atmaya.Sabahlığına dikivermiş..
O günden bu güne düğme kutusunun içinde saklanıvermiş..
Benim çocukluk yıllarımda giydiğim kırmızı hırkamın düğmesi ,tek kalmış duruyor.
O hırka ben büyüyünce söküldü,içine başka bir iplik katılıp ,yelek olarak örülüp yine giyildi..
Eskiden öyle her şey atılmazdı ki.Küçülen örgüler sökülüp ,tekrar örülür ,dar gelen giysilerden çocuklara kıyafetler yapılırdı.
Eski naylon çoraplardan ,annemin pas pas işlediğini bile hatırlıyorum.
Annemi döpiyesinin beyaz düğmeleri ,ne aramıştık o düğmeleri..
Dikiş dikilince düğme bulmak,uygun olanı seçmek ayrı bir yetenekti.
Kıyafeti gösteren düğme idi..
Rahmetli Babamın hırkasının düğmesi de orda.. Tuhafiye ye,kendi gidip almıştı ...
Evimizin kadife koltuklarının düğmeleri...
Tekli koltuğunun birinin bir düğmesi habire atardı kendini. Dikerdik, bir daha kopardı.
Artık eskiyince kadifesi,düğmeri de kopmaya başlayınca,tekrar kaplamaya yollamıştık..
Babanemin dikiş dikerken kullandığı yüksek.Belki 80 seneliktir..Küçükken evcilik oynarken,çok kullandım onu..
Bizler hayal dünyası geniş çocuklardık.
Büyük düğmelerden tabak,yüksükten de bardak yapar oynardık.
Eski bir mile bile bulduk içinde..
Mavi bir kalp..
Babam anahtarlık almıştı bana ,ucunda boncukları ve mavi kalbi vardı..
Boncukları kopunca ,mavi kalbi atamamıştım,şimdi hiç atamam..
Kapanmaya karar verince babam bana çok meşhur bir mağazadan , Nil yeşili ,kroveze ,belden oturtmalı bir pardesü almıştı.Onun da düğmelerini kesip düğme kutusuna koymuşuz.
Eskiden çok dikiş dikerdik.Hiç bir düğmeyi o yüzden atmazdık.
Babamın beyaz gömleklerinin yedek düğmelerinden de bolca var.
Annemin tesbih ağacından dizdiği tesbihi kopmuş..Kopunca taneleri de kutuya doldurmuş. Babamın tesbihinin imamesi,nazar boncuklarının da hikayesi vardı.
Ortaokul sıralarında,yaz tatilin de çuval kumaş üzerine kanaviçe heybe işlemişim.Sap kısmına da boncuklar dizmiştim.Nazar boncuğu ordan kalma.Anısı büyük..
Balkonda otururup,teyp in sesini de sonuna kadar açarsın,elin işte ,gözün sokakta..
Sehpanın üstü rengarenk ipliklerle dolu. Anne keki de tabakta.
Her düğme bir giysiyi anlatıyor, her giysi bir insanı... Annem giysiyi, kumaşına bakardı,işe yararsa saklardı,Yaramıyor ise , önce düğmelerini söker, öyle elden çıkartırdı hepsini. O yüzden en güzelleri takım halinde. Onları bir ipe dizip ucunu düğümledik diğerleriyle karışmasın diye.
Sadece düğme de değil, çeşitli sürprizler çıktı karşımıza. Kemer tokaları, küpe klipsleri ve hatta perde halkaları.
İşe yarar diye saklamışız.İşe yarıyor da. Düğmelerin önümde bu kadar çok pencere açacağı aklıma gelmezdi. Düğmeler geçmiş yılların yaşam biçiminin simgesi aslında.
Bugün bir düğme kutusu doldurabilir mi giydiklerimiz?
Bir kere çoğu “düğmesiz” zaten. Gömlek dışında, o eski güzelim ceketler, mantolar, paltolar kalmadı ki... Her şey pratik mi pratik. Ne astarını dert ediyoruz, ne ütüsünü. Konu giysi ise minimum emek gerektiren şeyler seçer olduk. Başka birilerinin rengine, modeline, aksesuarına karar verdiği şeyleri gidip alıyoruz . Terzilik; gün geçtikçe uzaklaşıyor hayatımızdan. Oysa adım adım özenle seçilirdi her giyeceğimiz şeyin kumaşı, şekli, şemali,düğmesi..
.Bu gün düğme ,ilikledi.
bizi geçmişe..
Eyvallah..
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
NECLA TİMUR
DÜĞME KUTUSU
Her evin vardır düğme kutusu..
Genelde düğme,eski teneke bir bisküvi kutusunda , bir çikolata kutusunda, bir kumaş kesenin içinde durur.
Bizim ki de bir teneke kutuda..
Bu gün döküverdim önüme.
İçinde neler vardı neler..
Bir zaman makinesi ile yolculuk yapmışçasına götürüverdi bizi anılara.
Annem tüm düğmeleri tanıyordu.Hepsinin ayrı bir hikayesi vardı.
Babamın bir çift kol düğmesi bile oradaydı..
Annem dedi ki "Baban mavi ceketinin içine beyaz gömleğini giyerdi ,kolunada bu düğmeleri takardı,çok ta yakışırdı hani!"dedi,gözleri doldu.
"Bak işte bunlar da benim eski sabahlığımın düğmeleri "
deyip,kendine geldi.
Bizim evin kadınlarının olmazsa olmazıdır, sabahlık..
Soğuk kış günlerinde pazen,yazın sıcağında ise viskon sabahlıklarımızı giyeriz.
Bu düğmeler ise annemin söz elbisesinin düğmeleri imiş.
Annem kıyamamış atmaya.Sabahlığına dikivermiş..
O günden bu güne düğme kutusunun içinde saklanıvermiş..
Benim çocukluk yıllarımda giydiğim kırmızı hırkamın düğmesi ,tek kalmış duruyor.
O hırka ben büyüyünce söküldü,içine başka bir iplik katılıp ,yelek olarak örülüp yine giyildi..
Eskiden öyle her şey atılmazdı ki.Küçülen örgüler sökülüp ,tekrar örülür ,dar gelen giysilerden çocuklara kıyafetler yapılırdı.
Eski naylon çoraplardan ,annemin pas pas işlediğini bile hatırlıyorum.
Annemi döpiyesinin beyaz düğmeleri ,ne aramıştık o düğmeleri..
Dikiş dikilince düğme bulmak,uygun olanı seçmek ayrı bir yetenekti.
Kıyafeti gösteren düğme idi..
Rahmetli Babamın hırkasının düğmesi de orda.. Tuhafiye ye,kendi gidip almıştı ...
Evimizin kadife koltuklarının düğmeleri...
Tekli koltuğunun birinin bir düğmesi habire atardı kendini. Dikerdik, bir daha kopardı.
Artık eskiyince kadifesi,düğmeri de kopmaya başlayınca,tekrar kaplamaya yollamıştık..
Babanemin dikiş dikerken kullandığı yüksek.Belki 80 seneliktir..Küçükken evcilik oynarken,çok kullandım onu..
Bizler hayal dünyası geniş çocuklardık.
Büyük düğmelerden tabak,yüksükten de bardak yapar oynardık.
Eski bir mile bile bulduk içinde..
Mavi bir kalp..
Babam anahtarlık almıştı bana ,ucunda boncukları ve mavi kalbi vardı..
Boncukları kopunca ,mavi kalbi atamamıştım,şimdi hiç atamam..
Kapanmaya karar verince babam bana çok meşhur bir mağazadan , Nil yeşili ,kroveze ,belden oturtmalı bir pardesü almıştı.Onun da düğmelerini kesip düğme kutusuna koymuşuz.
Eskiden çok dikiş dikerdik.Hiç bir düğmeyi o yüzden atmazdık.
Babamın beyaz gömleklerinin yedek düğmelerinden de bolca var.
Annemin tesbih ağacından dizdiği tesbihi kopmuş..Kopunca taneleri de kutuya doldurmuş. Babamın tesbihinin imamesi,nazar boncuklarının da hikayesi vardı.
Ortaokul sıralarında,yaz tatilin de çuval kumaş üzerine kanaviçe heybe işlemişim.Sap kısmına da boncuklar dizmiştim.Nazar boncuğu ordan kalma.Anısı büyük..
Balkonda otururup,teyp in sesini de sonuna kadar açarsın,elin işte ,gözün sokakta..
Sehpanın üstü rengarenk ipliklerle dolu. Anne keki de tabakta.
Her düğme bir giysiyi anlatıyor, her giysi bir insanı... Annem giysiyi, kumaşına bakardı,işe yararsa saklardı,Yaramıyor ise , önce düğmelerini söker, öyle elden çıkartırdı hepsini. O yüzden en güzelleri takım halinde. Onları bir ipe dizip ucunu düğümledik diğerleriyle karışmasın diye.
Sadece düğme de değil, çeşitli sürprizler çıktı karşımıza. Kemer tokaları, küpe klipsleri ve hatta perde halkaları.
İşe yarar diye saklamışız.İşe yarıyor da. Düğmelerin önümde bu kadar çok pencere açacağı aklıma gelmezdi. Düğmeler geçmiş yılların yaşam biçiminin simgesi aslında.
Bugün bir düğme kutusu doldurabilir mi giydiklerimiz?
Bir kere çoğu “düğmesiz” zaten. Gömlek dışında, o eski güzelim ceketler, mantolar, paltolar kalmadı ki... Her şey pratik mi pratik. Ne astarını dert ediyoruz, ne ütüsünü. Konu giysi ise minimum emek gerektiren şeyler seçer olduk. Başka birilerinin rengine, modeline, aksesuarına karar verdiği şeyleri gidip alıyoruz . Terzilik; gün geçtikçe uzaklaşıyor hayatımızdan. Oysa adım adım özenle seçilirdi her giyeceğimiz şeyin kumaşı, şekli, şemali,düğmesi..
.Bu gün düğme ,ilikledi.
bizi geçmişe..
Eyvallah..
YAZARIN DİĞER YAZILARI