Deprem Bölgesine 1. Günü akşam yola çıktık oğlum Ahmet Sinan Türksönmez, bacanağımın oğlu Mehmet Akın Başgan, oğlumun arkadaşı Eren Polat 4 kişi Kahraman Maraş deprem merkezi olduğu için ilk oraya yola çıktık orada heryer kapalıdır diye bol miktarda yanımıza yiyecek ve içecek aldık. Yakıt sorun olduğu söylendi oraya kadar depoyu hep full dolu tuttuk ve bidonlar ile yanımıza Yakıt aldık, Yakıt kaçağı olmuş bidonlardan bavullarımız Yakıt olmuş bol miktarda eşya almıştık yanımıza fakat üzerimizdeki kıyafetler ile 9 gün banyo dahi yapamadan yardım çalışmaları yaptık.
Deprem Merkezi Kahramanmaraş olduğu için önce oraya gittik fakat heryere baktık şehir merkezinde problem yoktu, yardımlarda ulaşmıştı, fakat marketler yağmalanıyordu gözümüzle gördük, internet ten baktık Pazarcık merkezmiş oraya gittik orada çok yıkım vardı, su ve elektrik yoktu, birçok yerden yardımlar gelmişti, bizim arama kurtarma eğitimi ve sertifikamız yok diye enkazlara bizi kabul etmediler, Ferdi gittiğimiz için çok Yardım yapamadık, tırları boşalttık.Yolları engelliyorduk. Adıyaman, Malatya, Gaziantep bölgelerine geçecektik Kahramanmaraş tan yola çıktık Adıyaman yolunu yarıladık çok yıkım vardı. Trafik bizi ana yoldan çıkardı ilerde yollarmı problem di yoksa yardım araçları geçecek diye mi anlayamadık bizi şehir merkezine yönlendirdiler fakat yollarda enkaz arama çalışmaları nedeniyle döndük durduk. Adıyaman a geçemedik Hatay Belen ilçesinde acil ihtiyaç varmış direk oraya yola çıktık yollar yarılmış yarım metreden fazla Kasis gibi tümsekler oluşmuş bazı yollar çökmüş farklı yollara ara bağlantı yolları ile ulaştık, filmlerdeki sahneler gibi depreme yakalanmış araçlar oldukları yere terk edilmiş çok vahim bir tabloydu. Zorda olsa gece yarısı Hatay Belen Cumhuriyet mahallesi Yardım merkezine ulaştık, 3 gün yollarda uyumamıştık. Yardım Merkezine varır varmaz çalışmalar başladı, ilk aldığımız haber bizi derinden etkiledi köylere çıkan Yardım araçlarını eşkiyalar durdurup erzak ve yardımları alıyormuş sakın karşılık vermeyin canınıza birşey olmasın dediler, böyle bir felakette böyle kötülük nasıl yapılır aklımız hafazamız almadı. Sonra bize acı bir kayıp söylendi, bir anne bizim Yardım merkezini arayıp bebeğim aç ve üşüyor çok acil yardım edin demiş hemen o bölgeye araç çıkarılmış fakat bebeğin öldüğü söylenmiş çok üzüldük ve ağladık. Yardım merkezinden gelen halka yardım yapıyorduk ve uzak yerlere de araçla yardım götürüyorduk. Cumhuriyet mahallesi muhtarı, muhtarlık ofisini bırakmış sürekli yardım merkezi çalışmalarının içindeydi, çok sevindik fakat günler geçtikçe yardımların Hatay geneli yerine kendi seçmen bölgesine Cumhuriyet mahallesi halkına çoğunla verdiğini gördük kendisini uyardık akşam bizi ordan kovdular, yardım merkezinde görev yapan o güzel arkadaşlar birçok parti dernek ve Hatay halkı ile birçok ilden gelen gönüllüler den oluşuyordu ve olayın Deprem yardımlarını seçim için kullandığı anlaşılınca Muhtara herkes karşı çıktı ve yardım merkezi ni terk etti, deprem bölgesinde aile gibi olduk ve şuan evimizdeyiz orada tanıştığımız değerli arkadaşlarımız bir aile geldi şuan bizde kalıyor, orada deprem görenler psikolojik bunalıma da giriyor, bu saatten sonra deprem bölgeleri ne düzenli yardım göndermek, Resmi kurumlar aracılığı ile yardıma gitmek ve deprem zede kardeşlerimizi güvenli illerde barındırmamız gerekiyor. Ayrıca depremde hayatını kaybeden insanların kanı ve eti ile beslenen muhtar gibiler ilede Devletimiz biran önce gerekeni yapmalı, yoksa yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması zor olur.
Rabbim ülkemize böyle büyük afetler göstermesin inşaallah
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
HÜSEYİN TÜRKSÖNMEZ
DEPREMDE ÖLENLERİN KANI İLE BESLENENLER
Deprem Bölgesine 1. Günü akşam yola çıktık oğlum Ahmet Sinan Türksönmez, bacanağımın oğlu Mehmet Akın Başgan, oğlumun arkadaşı Eren Polat 4 kişi Kahraman Maraş deprem merkezi olduğu için ilk oraya yola çıktık orada heryer kapalıdır diye bol miktarda yanımıza yiyecek ve içecek aldık. Yakıt sorun olduğu söylendi oraya kadar depoyu hep full dolu tuttuk ve bidonlar ile yanımıza Yakıt aldık, Yakıt kaçağı olmuş bidonlardan bavullarımız Yakıt olmuş bol miktarda eşya almıştık yanımıza fakat üzerimizdeki kıyafetler ile 9 gün banyo dahi yapamadan yardım çalışmaları yaptık.
Deprem Merkezi Kahramanmaraş olduğu için önce oraya gittik fakat heryere baktık şehir merkezinde problem yoktu, yardımlarda ulaşmıştı, fakat marketler yağmalanıyordu gözümüzle gördük, internet ten baktık Pazarcık merkezmiş oraya gittik orada çok yıkım vardı, su ve elektrik yoktu, birçok yerden yardımlar gelmişti, bizim arama kurtarma eğitimi ve sertifikamız yok diye enkazlara bizi kabul etmediler, Ferdi gittiğimiz için çok Yardım yapamadık, tırları boşalttık.Yolları engelliyorduk. Adıyaman, Malatya, Gaziantep bölgelerine geçecektik Kahramanmaraş tan yola çıktık Adıyaman yolunu yarıladık çok yıkım vardı. Trafik bizi ana yoldan çıkardı ilerde yollarmı problem di yoksa yardım araçları geçecek diye mi anlayamadık bizi şehir merkezine yönlendirdiler fakat yollarda enkaz arama çalışmaları nedeniyle döndük durduk. Adıyaman a geçemedik Hatay Belen ilçesinde acil ihtiyaç varmış direk oraya yola çıktık yollar yarılmış yarım metreden fazla Kasis gibi tümsekler oluşmuş bazı yollar çökmüş farklı yollara ara bağlantı yolları ile ulaştık, filmlerdeki sahneler gibi depreme yakalanmış araçlar oldukları yere terk edilmiş çok vahim bir tabloydu. Zorda olsa gece yarısı Hatay Belen Cumhuriyet mahallesi Yardım merkezine ulaştık, 3 gün yollarda uyumamıştık. Yardım Merkezine varır varmaz çalışmalar başladı, ilk aldığımız haber bizi derinden etkiledi köylere çıkan Yardım araçlarını eşkiyalar durdurup erzak ve yardımları alıyormuş sakın karşılık vermeyin canınıza birşey olmasın dediler, böyle bir felakette böyle kötülük nasıl yapılır aklımız hafazamız almadı. Sonra bize acı bir kayıp söylendi, bir anne bizim Yardım merkezini arayıp bebeğim aç ve üşüyor çok acil yardım edin demiş hemen o bölgeye araç çıkarılmış fakat bebeğin öldüğü söylenmiş çok üzüldük ve ağladık. Yardım merkezinden gelen halka yardım yapıyorduk ve uzak yerlere de araçla yardım götürüyorduk. Cumhuriyet mahallesi muhtarı, muhtarlık ofisini bırakmış sürekli yardım merkezi çalışmalarının içindeydi, çok sevindik fakat günler geçtikçe yardımların Hatay geneli yerine kendi seçmen bölgesine Cumhuriyet mahallesi halkına çoğunla verdiğini gördük kendisini uyardık akşam bizi ordan kovdular, yardım merkezinde görev yapan o güzel arkadaşlar birçok parti dernek ve Hatay halkı ile birçok ilden gelen gönüllüler den oluşuyordu ve olayın Deprem yardımlarını seçim için kullandığı anlaşılınca Muhtara herkes karşı çıktı ve yardım merkezi ni terk etti, deprem bölgesinde aile gibi olduk ve şuan evimizdeyiz orada tanıştığımız değerli arkadaşlarımız bir aile geldi şuan bizde kalıyor, orada deprem görenler psikolojik bunalıma da giriyor, bu saatten sonra deprem bölgeleri ne düzenli yardım göndermek, Resmi kurumlar aracılığı ile yardıma gitmek ve deprem zede kardeşlerimizi güvenli illerde barındırmamız gerekiyor. Ayrıca depremde hayatını kaybeden insanların kanı ve eti ile beslenen muhtar gibiler ilede Devletimiz biran önce gerekeni yapmalı, yoksa yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması zor olur.
Rabbim ülkemize böyle büyük afetler göstermesin inşaallah
YAZARIN DİĞER YAZILARI