Kendimizi ait hissettiğimiz yer. Huzuru, sıcaklığı, güveni yaşadığımız; dört duvardan fazlası...
Yorucu bir günün ardından dönüp ayaklarımızı uzatarak dinlendiğimiz yuvamız.
Köşe bucak temizledikten sonra yorgunluk kahvemizi, çayımızı yudumlarken mis kokan nefesler soluduğumuz cennetimiz.
En mutlu anların uğrak yeri, en hüzünlü zamanların sığınağı. Evim evim, güzel evim!
Tatil dönüşü kapıdan girer girmez evim gibisi yok diyerek ona özgü kokuları içimize çektiğimiz yer.
Altı üstüne geldiği zaman toparlamak için oradan oraya koşuştuğumuz, dinlendirdiği kadar yoran,
Aile kuranların birlik mekanı, yalnızların otel gibi kullandığı bir uğrak yeri...
Kimisi için özgürlüğün en uç noktalarda yaşandığı, mahremiyetimizin ve sırlarımızın dilsiz sırdaşı,
Kimisi için depresif zamanlarda yorgan altına sığındığımız kaçış noktamız.
Ar, namus kaygısı ile sokağa çıkmasına izin verilmeyenlerin ebedi hapisanesi,
Bazen öfkenin, şiddetin, yalvaran çığlıkların görgü şahidi...
Her ev yuva mıdır insana? Her ev mutlu mudur mesela? Konuşsalar neler anlatırlardı kim bilir! Neşenin, hüznün, eğlencenin, yasın, ihanetin, aşkın, huzurun, endişenin velhasıl insana özgü her şeyin yaşandığı; bir taş yığınından çok daha fazlasını ifade eden bir terim.
Ev deyince içi ısınanlardan mısınız yoksa buz kesenlerden mi? Ev deyince acısıyla tatlısıyla yaşanmışlıkların hatırası mı canlanıyor gözünüzde yoksa yaşanamamış, kayıp bir hayatın korkulu rüyası mı?
Neresidir ev? Herkesin gerçekten bir evi var mıdır?
DEMET MANNAŞ KERVAN
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Demet Mannaş KERVAN
EV
EV
Kendimizi ait hissettiğimiz yer. Huzuru, sıcaklığı, güveni yaşadığımız; dört duvardan fazlası...
Yorucu bir günün ardından dönüp ayaklarımızı uzatarak dinlendiğimiz yuvamız.
Köşe bucak temizledikten sonra yorgunluk kahvemizi, çayımızı yudumlarken mis kokan nefesler soluduğumuz cennetimiz.
En mutlu anların uğrak yeri, en hüzünlü zamanların sığınağı. Evim evim, güzel evim!
Tatil dönüşü kapıdan girer girmez evim gibisi yok diyerek ona özgü kokuları içimize çektiğimiz yer.
Altı üstüne geldiği zaman toparlamak için oradan oraya koşuştuğumuz, dinlendirdiği kadar yoran,
Aile kuranların birlik mekanı, yalnızların otel gibi kullandığı bir uğrak yeri...
Kimisi için özgürlüğün en uç noktalarda yaşandığı, mahremiyetimizin ve sırlarımızın dilsiz sırdaşı,
Kimisi için depresif zamanlarda yorgan altına sığındığımız kaçış noktamız.
Ar, namus kaygısı ile sokağa çıkmasına izin verilmeyenlerin ebedi hapisanesi,
Bazen öfkenin, şiddetin, yalvaran çığlıkların görgü şahidi...
Her ev yuva mıdır insana? Her ev mutlu mudur mesela? Konuşsalar neler anlatırlardı kim bilir! Neşenin, hüznün, eğlencenin, yasın, ihanetin, aşkın, huzurun, endişenin velhasıl insana özgü her şeyin yaşandığı; bir taş yığınından çok daha fazlasını ifade eden bir terim.
Ev deyince içi ısınanlardan mısınız yoksa buz kesenlerden mi? Ev deyince acısıyla tatlısıyla yaşanmışlıkların hatırası mı canlanıyor gözünüzde yoksa yaşanamamış, kayıp bir hayatın korkulu rüyası mı?
Neresidir ev? Herkesin gerçekten bir evi var mıdır?
DEMET MANNAŞ KERVAN
YAZARIN DİĞER YAZILARI